samsung telefon fiyatları ve ortadogu tarihi

samsung telefon fiyatları ve ortadogu tarihi

 evet sizlere en güzel yazıları yazan samsung telefon fiyatları diyorki İşbölümünü sürdüren loncalar başlıca uç faaliyet alanında yoğunia^^ tim, pazarlama ve hizmetler. Devlet tarafından yetkilendirilen Avrupa tersine Osmanlı İmparatorluğu'ndakı muadilleri genellikle özerkti, özerke,^ olarak önemli iktisadi ve malı rolleri vardı, işbölümünü sürdürüyor, hanuiij^ üyeleri arasında dağıtılmasını düzenliyor, üretimin kalitesini temin cdıyo^n^J fiyatını tespit ediyor ve üyelerinden yaptıkları işe göre toplu olarak alınaınf^ tahsil ediyorlardı.

Loncalar reislerim (şeyh) kendi özgür iradelerine bağlı olarak ya aynavnı birlikte seçiyorlardı. Üyelerin çoğunluğu tarafından alınan kararlara hepsi zorundaydı. Temsilciler loncada alınan kararları şeriye mahkemesindeki bildiriyordu. Kadı alınan kararlan kayda geçirerek yasal hale getiriyordu Avrupa loncaları gibi bu loncaların da üç mesleki rütbesi vardı: çıraklık ^ tedt)y kalfalık (sani) ve ustalık (muallim veya üstat, kısaltması usta). Sadece dükkân açabilir ve maliyetini karşılayabildiği takdirde çırak ve kalfa çalifûrü lirdi. Ustalar gedik yanı mesleğini yapmak için gereken araç gereci, ayrıca in yanı dükkânı içinde araç gereç kullanma hakkını satın alabilir veya kıralayalulit Gedik ve hulu yapılan ışın türüne göre çok pahalı olabilirdi. Fiyatları üretılenımr cinsine göre yüksek olabilirdi. Örneğin Avrupa menşeli desenli dokuma tezgak gelmeden önce, bir dokuma atölyesindeki tezgâh çok büyük bir meblağ $aöW lıyordu.
Atölyeler küçük olup çoğunlukla bireyler tarafından işletiliyordu. Avnıpıt nayısının darbe indirmesinden önce ortaklıklara çok seyrek rastlanıyordu.Kaiı ortaklığı İslam hukukunun ihlali olarak görüp lonca üyelerinin bu yola lafa masına, Muslümanlara zarar verdiği gerekçesiyle karşı çıkıyordu. Bunun Mİi aslında ortaklığın tekelciliği özendirmesi, rekabeti önlemesi ve yüksek fiyatlına açıtıasıydı.
Şehir ekonomisinde loncaların rolünün pekişmesiyle birlikte bazı loncalarbia mekhni önleyen kuralları yamaklığı kullanarak aşmayı denediler. Bunagortta büyük loncalar kendi yan ürünlerini pazarlayan ve vergilerinin ödenrocswe duna olan küçük ama benzer loncalar kurdular. Tam anlamıyla bir şirket birleş»^ û okşayan yamaklık ilişkisi aslında hem üyelerin
l^'^deki Mısv Setim, .Amıpa de Arap Ortado^'su ansuı-açn. Fraflsa kralı DC, Looıs'mn Yedına re bm Ortadof:B'n rankstak Fransa'nın tankı hedetÎYdı. 129^de papa tarahodan dmdariı^ sebebırle re wçm am dan edümıştı. Aza dan edilmesi onu. ^mOmaâafız'iz re bim anparamkıkta vaptı^ banr ışlenıun sımıeesı ha-btigfdrkı Fransız bastanelm bâlâ onun adım taşımaktadu: fcıfdınışıy Fonsn taoHer. ıdkcmn fbli roacocıs olan Memlûklcnn kotu fdlrct «dnenİB- Buoa karpn Fraaatz setermn asıl amaa, Infcıbz-ar çaidaı 9eçe» kara^poln mermden Hmdntan de Tapaj^ı ocaretı
r Mmt i 1 *^*dr ek pcçardı. inmaı uaenae kifidızkr Mısır lımantam-fİMMB mknp etli. Bhmmi ckfnda l**99 rdusda Akka'rı Napedron'a ^ i0mm CasMf Aâ*d Paşa'ra dnuadoı desaek mdıkr. Napokt» 20 don Ji llıım’a kadar mmrm Snnye Sekn sıranada burayı aknarı bn^ara' mei#B9İFıanaa>i âimâm, kupdtıifr Framu askerkr«M ISOrde Mısır'dan
ORTADOCl TARH « *
dış tKJVcdr iJHhna|iTordu. 1.6 mılvon kuru> ılc 2 1 milyon kur
I toptun 10“* dükkân sahihi >am\Ja Ingiliz mallarınu^^ ^ Sonyr'jric Tapılan dış ticaretin hacmi ve ülkedeki ** CMkum pHüğp, kansa ocarrt mahkemeleri kurulmasını /orunlu
|> gofr Şam'ılakı ncarrt mahkemesi on ıkı uveden oluşuyordu ^
I Mıimsan. ıkm Hınsoyan ve bin Yahudivdı. ^ kuHuş oİBuk üzere .Aı-nıpa sanayi mallarının Ortado^u >^
zarara ulatırken bu unmlerı imal edip pa/arlavan loıv^j^ jıdnatsr etkj yapo. Buharlı gemiler gibi modern ulaşım ara«^lamufi|. oİMi İ■M■Lara ranaşması yerel pazarlan Avrupa mallarıyla doldurdu ,s Brrrsı ImnsK baharlı gemüenn yanaşabilmesi ly'in buyutıılmuşru2^BcYru(.
Iİ63 yıİMidı. mallann ülke içine kolayca taşınabilmesi iyin bırh^ ISSOlerdeseçkin Sunye limanlarıyla ülke ıçı arasında malUrıiışıVii]^ ıçM dnarrolan mşa edildi. Osmanii Oevletı'nm 18d^'dan itibaren Brıun;, âtğn Arrapa alkelcnyle yapağı ncan antlaşmalar sonucu ithal urunlcrdcı^ «ergılmsj daşannesu Avrupa mallarının Osmanlı imparatorluğu ndaki despm kaİMHknk.
Amıpa «allan yerel pazarlarla rekabet edebiliyordu. Bu ürünler daha ı-daİM İTİ »e yerel beğenilere uygundular. Avrupa modasının kısa surede OrtadojL rayıİBasa, bu modaya uy'gun Avrupa kumaşlarının satışını artırdı. Ömcgınak itr pMEoloo giymeye başladılar. Arapçada bu giysi için bir kelime bulunmanu^ dtmyk hâli Frasazcadan alınma pantolon kelimesi kullanılır. Suriyeli kads Mntpm «arkalannı taşıyan kumaşlara ha\Tan oluyordu.
Âmrmştk mtıaler arasındaki rekabetin ürünlerin fiyatını düşürmesi yatla ketict^ dbha çok rağbet görmesini sağladı. Yerel ürünler Avrupa kumay^L t yamoda yerel olarak üretilen pamuk ve ipeğin fiyat artışının da vkm 1. Bu ihracat unmlerı Avrupa'ya satıldıktan sonra bazıları dokunmın^
: yeksek hryadarla tekrar Sunye'ye ihraç ediliyordu. Boylccc Sunyeek« u dünya pazarlanna bağımlı hale geldi.
hmtşM amntennııı yerel teksal sanayisi üzerindeki etkisi yıkıcı oldu, ta , İŞÇİ nereden duşm, sık sık işten çıkarmalar yaşandı vc mahkcmelertta Lxncalarda kalfalarla ustalar arasında ücretler kooü ^ csldo. Oncedeo yüksek gelir getiren geleneksel el tezgâhlan,
I yıirâıdeıı eskisine göre çok daha duşuk fiyatlara satışa viluniâi vergi toplayan ^mlj bir mültezim yazdığı dılekyedt.ta^ ■ukumu düşürmesini talep ediyordu; zira loncalar ard^ (rinanı
ınluğu Müslüman olan yoksullaşan zanaatkar ile v<^ğu Avrupalı ımalatçıla-ısılvisı ve girişimcisi olan Hıristiyan yeni /enginler arasındaki servet eşıtsız-
belirgin hır hal almıştı. Hıristiyan girişimciler yoksulların hedefi olmuştu, filerde Avrupa'yla yapılan ticaretten kazanv sağlamasına rağmen göze bat-'yi çalışıyordu. Avrupalı tüccarlarla ış yapan Müslüman tüccarlar da para ^flinasına rağmen hoş goruluyordu. 1850’dc Halep'te' ve 1860'u ^am'da'‘ya-^jjldınlarda kalabalığın tek hedefi zengin Hırıstıyanlardı. Kitleleri tahrik eden ^urupları olsa da saldırıların esas nedeni dini fanatizm değildi.
^nvf’nın Mısır yönetimi altında bulunduğu donemde dini cemaatler arasında-^ict, Hımtıyanlara tanınan pek çok imtiyaz yüzünden gergindi. Mısyonerle-^K*okullar açmasına ı/ın verilirken yerel Hıristiyan cemaatlere de yeni kiliseler g^fonehakkı tanınıyordu. Yerel Hırıstıyanlara buyuk ölçüde özgürlük venimıştı.
kiliselerden ayrılarak kurulan ve Osmanlı yönetimi tarafından tanınma-^katolık kiliseler Mısır yönetimi zamanında resmi olarak tanınmıştı. Suriye'nin ^ valisi İbrahim Paşa, kendi işlerine vekil olarak hır Hıristiyan atadı. Bunun j^ Mfhmed Alı Paşa’nın 1834 ile 1838 yıllan arasında Suriye'de patlak veren Uluman isyanlarını bastırmak için müttefiki olan Cebel-ı Lübnan emin 11. Beşır ^ınMarunı askerlerini kullanması, cemaatler arasındaki dini gerilimi arttırdı.
Osmanlı Sultanı Abdülmccıd’in uygulaması zor olsa da 1839 ve 1856'da 4jfm(tı ıkı fermanla inanç ve ırka bakılmaksızın butun tebaaya eşitlik çağrısın-IIukıniTUsı, Müslümanların gayrimüslimlere yönelik kuşkular duymasına yol lununla birlikte cemaatleri birbirine yabancılaştıran en buyuk sorun zorunlu ıterliiın sadece Muslumanlara uygulanmasıydı. Yoksul Muslumanlar bu durum-kkoru biçimde etkileniyordu zira zenginler para ödeyerek askerlik hizmetinden «^oiuvordu.
(zaiâtler arası gerginlik ve zenginle yoksul arasındaki servet eşitsizliği, Halep lin'dakı losyo-ekonomık kaynaklı gösterilerin tetiğini çekti. Yoksul Hıristı-Yahudılere saldırılmaması, taşkınlığın arkasındaki esas itici gucun “îinıtum olmadığını gösterir. Osmanlı yönetimi altında, önceki üç asır boyun-'^«taada hiçbir taşkınlık olmamıştı. Benzer gösterilen kışkırtacak şekilde iktisadı vc toplumsal düzende bir bozulma yoktu. Merkantılıst Avmpa ^ 'nadogu da yürürlükte olan iktisadı ve toplumsal sistemler üzerinde istikrarı '^bcrhangı bir baskı uygulamamıştı. Ne var kı 19. yüzyılda o sistemler dun-•*iinırla bütünleşmenin indirdiği guçlu darbe sonucu çöktü. İstikrarın, düzenli toplumsal ilişkilerin belkemiği olan lonca sistemi kapitalist Avrupa'nın '•dhada zayıfladı. 1860Ya Ccbel-ı Lübnan'da patlak veren ayaklanmalar j isyanları kışkırtmada da rol oynadı. Cebel-ı Lübnan'da yaşayan Durzıler kurtuluş çaresi arayan köylülerle konumlarını korumak isteyen İeo-
FARKU BFR GUÇ DENGESİ
'Arab-Tufkısh Rclanom m Hıstoncal Pcrvpectıre (1260-1^14)*, ShtJıes m ftcitfKOTs içinde. Annual 1. İstanbul (?K 1986, 148-157.
Lm Medrterranee et te Monde Medtterraneen s t'Ep04pte de ?hıUppe II, 2 19*^K IngılııccTe çevınsı Sun Reynolds: The Medaerranean smd the Medtterre-^ m dn Reıgn of Phtltp //, 2 vok. (New York: Harper and Row, 1972>; Cemal te* TroiiWrs Monnaıres de b fin du X\1e Sıecle et b Fnıe de ConacKnce Otto-Olclaı'. Amufes, Man-Nısan 1991, no. 2, 381-400.
Jtıikl--*— ooemj için bkz.: Bemard Lewıs, The Mıddle Eaaft A Bnef Hutney
1000 Yam (New York: Scrıbnec, 1995 >, 276^277.
^rkrti mm bka.: Aifred C. Wood, A Htstory of the Leıytnt Cotnpany |New York: jl Sobe, I964>; ayrıca Bruce Masterv The Onfms of Westem Economtc Dommjn-Emt: Mercanuhsm and the Isİarmc Economy m Aleppo, İ600-17S0 (New ^ Sr« York Uon'rrsıtv Presa, 1988).
^179-180.
.ğ^dt İTHi’dakı kaoa için bkz.: John R. Perry, Kartm Khan Zand: A Htstory of Iran, lOacafo: Chicago Unıversıty Press, 1979). bıaııbııl'dakı temsilcisi Halil Efendi için bkz.: Abdul-Karım Rafeq, The Pro-^tfCanmrrrr 1723-1783, ciltsiz IBeynıt: Khayats, 1970), 92-94.
1 rhiTmlrnmnı için bkz.: age., s. 52-76, Abdul-Karım Rafeq, *New Lıght ^^Tnaifonaııon of the Damasccne Pılgrımage durıng the Ottoman PeruKİ', Isiamu ^l^dk tasmm Soctetıet ıçmde, ed. Robert Olson (Battelboro, VT: Amana Press, 1987), ^.lü; Daaıasaıs and the Pılgnm Caravan', Modemtty and Culture: Prom the Medt-j0i^mt»dte İmhan Oceam içinde, ed. Leıla Tarazı Fawaz ve C. A. Bayiy (New York: rj^Vmmsts Press, 2002), 130-143. l^fkupaKS, 213-122.
jy 116-131,195-198, 214-249, 152-260, 302-308; ayrıca bkz. Thomas Phılıpp, Acre: ş^Ş^mâPtMof M Paiestmutn City, 1730-1831 (New York: Columbıa Unıversıtv Press,
-İMfiıca amarx, CHmauiınlığın daha crrcıh rdılır hır fc-k-
r^asa geçirmrkn. EJbem uia.n acıdan d^ha buyuk olçudc bu adem-ı fal fa fla nfynrrlfi İmp^rMoritık 19i8'dc yenılıncr, Osmanlıcılık bu çak tâ. Anc^k o tJtnhc kadar, “Vfuslumanların ço^u v<r harta bazı tMitpair^torluğu’nu, Avrupa'nua sömürgeci ıhcuaslannı onlc-oLar^ goruyordu"^ iMascers, 2001: 1"’6).
^fjttefhma Afnk^ U^vIctİcrinde Sömürgecilikten Bağımsızlığa
Jr ^ ^ğg mtdamek gerekirse^ az çok bağunsız devletler olarak ortaya çıkan Iran vc ^ik a zmma^mtar önemi oldukça kısıtlı görünen Yemen ve Suudi Arabistan
^f00dr: Onadoğm ve Kuzey Afnka 'nın tamamı 1920'ye kadar Britanya, Fransa,
^iff» ^^F**T-*'■■o kontrolü altına gımufu. Bunların içinde Britanya ve Fransa
olarak one çıkıyordu. Kısacası, Kuzey Afrika devletleri kadar rddukça sakın kaldı. Halbuki bu devletlerdeki sömürgeci ı00t ışaat soprakiarma kuçuk ve son derece tabakalarmış bir yerleşimci nufus ggmdkoftma poltakalartyUL, halk arasında hiç destek gormuyordu. Fransızlar IfM^lamâa gaç kazanmaya başlayan ulusal bağımsızlık hareketim genelde aman kaşmddar iLe Toumeau, 1962; Juiıen, 1978). Geigeleiim 1953’te Sul-I kkdmmmnd'i Sdadagaskar^a sürünce buyuk bir krize neden oldular. Bu-haşlityan ulusal hareker gösterilen sultanın sürgünden dönmesini sonuçta, suİtanın/krahn Fas'ın Ekim 1956'da bağımsızlığını hükümdar olarak pozisyonunu korumasını sağladı/ Gerçi i rt ruhani sermayesini geçmişte zaman zaman halk desteği f; ancak VC Muhaimned’m bir nevi mesafeli vc karanlık Ifftrkrde ^Ularm meşruiyet^ kavramı desteğinde giderek ulusal kah-kder konumuna dönüşmesi uViunson, 2 993; Slı^çiett, 2002) Hett o lamanlâr Müslüman dünyanın her yerinde Bona partise BurffiİMk Nnau, MusaJdık ve Sukamo örneğinde görüldüğü 'jUkı^ duşumilünc bu durum daiıa lyı anlatılır Hp4ff ^J90P-JOOO), 1936^01 bapısrcn çıktıktan sonra Tunus ulusal fcigM# dtvraiâi^ I934*u 110.000 ayeyc sahip olan yeni Destur ikoffa yakın bağiara tahıpeı. Burgtha 1938 de 1941 yıllan ara-»rİMir osz^^arvvİB— yrfiTİt demoricrörkı he^e*, cofku v<r vr ameşrma Tir» ırfAr kurciniac. Bcı be^ <ir »ietm l»ep-I J#HT «sin ırvg^ua ckayra^û, ntsfKcen kvçvk btr gruf»^ vuncruBMdr vrr akit. Arap drvicılm, ı rMCi Duaya Savaşı oocesa vr ııraBaırl'i ııiaf ■ krsmmam vabtı çok Jusafı b«r anlamda grrçeidcfonli kortardk- EJberte o dc-ricrlera yoaccicılen I 0rrçck durumaradan çok daha k«adi r kayarf cmuş tra da cn ırıiın ■rııd wışrı
yaranian jrcai »yaaı dMarn Arap danyasnıda Manda rrrfmnien oacfiıkJr Sfiyc vr Fîlntın’dr ha& rva 191^4 setaand^ gMdağt lr^\ savaştan sonra ifBal rra ("ikan bnrvâc çaph uiosaJ ayaklanmayı bastımsak kse, ln|9İKrr iıikeyrı buyruk ölçndr *huznra kavufm-I932*dr moH olarak ^en çekildi. >ie ak t9Srde Mc edOth 1976; Batatn,
r JCifnkk f-fa'iacrraaAar ikymıia FransıziarHi vaHık»^' yokf* xva rrnı LubmmtL. Senye’den kopnnlarak 19S5, 1997}. B« yvzden LtabmMnh Sutmm polınkact-' matızatranın haşarvız olsa da kahcı bv l^3k'da gomılfiMr kabeflemp uJfcr «lyaartuıe daha iaz^ 1996^ Savryr'dr 1925 ılr 192*^ yıflvı araaında FrmmmMkar caraliodafi km drrDcr güçhıklc koaıtrol I ktşdtrmum mğarhktm ttUhağu ei-Kudt d-Vacmaıyyr «• oâ^nüt omyrm çaka. Franmrlâr buaiaria
kıncdı noktjda” nihai kontrolü elinde mtacakn Buna ^ort' ulaşımının güvenliği, Mısır’ın sas'unması, azınlık ı.karlanr r Sudan’la ilgili meseleler kendi kontrolünde kalmı^rj Z h?M!
yönetimindeki \afd Partisi ne zaman serbest se\,ım ois-^ ama halkın taleplerini asla uygulamaya koyamı- ordu. Mısır'ın olarak Milletler Cem^etı'ne girmesine yönelik hîgıhz i\ntU>ma» zaİandı. Ne var kı “çckıncelı noktalann” uçun^'su hanç hepsi hâla * Ayrıca Necip ile Nasır’m licndan ele geçirdiği 1952'ye kadar, hatta bc’ar^ bile îngılızler ülkedeki güçlü asken varlığını korudu (Botman, 1991 İngılızlenn Filistin’de girdiği çıkmazın niteliği kısa surede olanca taya çıktı. Sıyonıstlerle bölgedeki Araplann çıkarlarını bağdaştırmaiK» ^ yoktu. Üstelik çatışmalar zamanla daha da kanlı hale geldi (Swcdrıbun, Arap liderleri sık sık Sıyonıstlerm yayılma süreemden dolayı suvla' v-; Sıyonıstİerın 1948'den önce sahip olduğu toprakların hepsi ya botefde»ji^ toprak ağalarından, ya Filistinli zenginlerden ya da 1930’lar vc 19^ ari, fiyatlarının altüst olmasıyla darbe yiyen küçük toprak sahıplenndmytBj^ iSteın, 1984). Ayrıca Filistin'in ilen gelenleri arasında denn aynlıldar , İngilizlerle uzlaşma derdındeyken, kimi Siyonistleri yatıştırmaya çalı^ırot \ da herhangi bir uzlaşmaya şiddetle karşı çıkıyordu. İngiltere’nin ckoaoıı» ken koşulları İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra darboğaza girdi.* Buna SiTrjssr artan İngiliz aleyhtarı faaliyetleri, ABD’nın Filistin’i yönetme *"yuk«i^ ya” açık biçimde isteksiz olması gibi unsurlar eklendi. Son olarak UN> -Birleşmiş Milletler Filistin Özel Komitesi, Filistın’m Arap ve Sıyoıuıtdntr bölünmesini tavsiye edince, Britanya Ekim 1947’nın başında yaptıpbrjçui la Filistin’den Mayıs 1948’de çekileceğini duyurdu. Sıyonıstler 1941 İd^h» aylarında yaptıkları bir dizi asken eylem sonucu Arap de\ letlerının orAiflik şj direnme konusunda güven kazanarak 15 Mayıs’ta İsrail Devkc'aı Bununla birlikte çatışmalar Şubat 1949’a kadar devam etti. Fılıstmiıicr ijö* savaşın başlıca sonucu “toplumlannın yıkımı ve göçmen sorununuı oranı» siydi’* iMorns, 2001: 252). Nitekim günümüzde Batı Şena demlenbolpâ^ Mavera-ı Urdun. Suriye vc Lübnan’a 700.000 kışı goç etti.
İki Dünya Savaşı Arası Dönemde Ortadoğu Siyasetinin BanOıA^
Bo^e siyaseti genel olarak, ıkı dünya savaşı arasındaki donemde hmakau^* ğtşmkr yaşadı, öncelikle, İstanbul'dan özerklik kazanmak n;ın venlci»a^**' >|bıtniar iuçbır şekilde kalıcı biçimde veya belli bir kararlılıkla surdureM
KJ%CAJtXJ%JI VE m^a^^StZUK VELHIAOEİ-ES»
kjMi^ao mucaddc-rr bıraJunışn. IktneısL. sıya-TT- »crrJ pobaka c-trmunm merlcexı ymı uJusaİ \£^gt^ Utr B^sn xnak Beıçdat'a, l-faJrp ne donınufcu.
^ chİmM nctârrvurkM er «^iann buna fçorc ayarlamak d um m tın-19JtKt^rdM^ oarlIıkJe 193^39 nyantndan «onra m fgeidt Rmbm», t 991 i. Arap dunyaaaadaJu ^somur^rctlık karşıtı Nav-^B sa^Msand^ ^Bçaa bur kesnoyr ı^^radı. Arap drvletlen Str» weıier BtrUğu'tun 1941*dr katılımıyla btrlıktr Müttefiklen MiM-airT raflarda FnasM ve> firtfanya’fun bölgedeki nufuzu yavaş mi ABO ve Sovyeder Butİm^ aldı (Lotm, 19841.
19Jö'da hagdecre'den^ Sıtnye ve Lübnan ise Fransa'dan karendi >*e var kı gaçiu ekonomik ve asken ılış-rskı Amapmk vonetenlenne bağımlı kıknışn. OzcUıkJe Ingiltere lie akşla faoyirydu" Maar’da vr manda yonetımiermde yapılan Aayyıah oraekierr dayaaryordu ama seçimlerin hileli olduğu l945Ym sonraki Soğuk Savaş döneminde, sıyası ' nldnkfsjTndan kuşkulamlafiiaiT, ancak aynı zamanda, kardeşler Cemfynı’nın kandckığu Mmr’da koktendm-iıapae arma ve ışkmrr İnç seyrek değildi. Nere-■ılnMİ orckılanp kurulması vr eğitimin yaygtn-iv copkmauü grubun ortaya çıkmasında etkili re nktmmi beğımscdık fve zamanla Sıyonıznı ayrıca sotnur^ecıiıkten ancak devrimci bir inanıyordu.
Mpdmrm bunak tsnsnaian elbette Türkiye ve AneLaşması’nın kofoİlanyia ukısiararası düzey-aidfl. Derletin kıtrucııau olan Mustahı Kemal kurma gtnşuntndt beilj ölçüde başarılı bomofen okajaı ba hedeb kolayiaştu'dı.*^ «r Ermem berHirazâsımn 1914 tle 1924 ara-fkerdce 199*^1. Acanırk başkenti Ankara’ya vr Ommaâı Turkçesınde kullanılan alfaAaafli pmrdk Aynca,, derlet
'«imi —aavii Akmmrrm'Tm karşı ırraKdıir cUtakmmsaşâmmL l^25\r Iraa tıkmı otmrm Rıza Ham. Pdiiniİcr adma vm tır q|Id Makaa—cd Rıza Şak'aı 19^‘da Tzarm kandausau kadar rarirr^
N(ts« ve inanda devktienodc, guoı ve halk desteği tark-«İMİ WıekftW gelişirken, nutusu yanm milyondan az olan Ûıitaı’'dr bn birvkrt smutı kakk. Bu hareketler genellikle az vok yapay aİMİ haj^ıiTkkTin soeıra da varlığını sürdürdü. Irak'ın 1932'dc, 1^5ke, Sunye'nın 194e»'da bağımsız olmasından sonra t^I'de, hrak\a I958'de leervckIeşen devnınlcrc ve Sunye uyasetınde dİBMi ■nkıiMna kadar bu hareketler devam etti. Genellikle koor-Vok parv^k dunundaki bu milliyetçi hareketler sadece ne çıkı sofmafca g^uçle onun yerli işbirlikçilen veya yar-karşı çıkma konusunda bırlcşıyorlardı. l^SılVm demmicn arasındaki doneme baktığımızda, Mı-muhtelıf mıUıyetçı unsurlar (ve belli bir boyuu karşı nıhalrtTT harekctlcnh çok kesin olmasa da beş ana :iağ bıniTan lol kanada doğru pdecek olursak, Mısır’da Mısr d-HadMİıyye, Irak'ta d-Futuwe gibi yan laşısc grup-'de Arap ■uAıycaçı hareketinin çeşidi tezahurlen bulunuyor-Samır'de yem ortaya çıkmış olan Baas Parası). Mısır’da âtdl mâr c3-Vfyvr gibi az çok *^goz yumulan" ulusal bağunaızlık dL kakka Ccenet’ıd-Ahak ve deraını olan Ulusal Demokratik Parti Hmekm gibi sosyal demokrat gruplar mevcuttu. Son olarak pamtrn vardı. Bunlara Muu'dakı Müslüman Kardeşler ile kİTf k gerekle. Buıdar dmı, evkma bir Kkolop olmak hm gnıpiano bazılanom tbğeftenpc göre çok d^a bu-aynca «ye saytsaadakı buyukkığiMi ber zaman yaraolan gerek yokniL
parakr Buua Dımya SavaşındaB sonra buyuk olçade §ok-dr dıİM geçerli urmm orgudere yonrldder. Pek ço|)a I930’bf-yem beçnmaın canhcMiic kıpddılar.
rışkinIfTf ders verdi. Mart 1928’de, anlaşıldığı kadarıyla aksım kursla^^^ öğrencilerinin ısrarıyla Müslüman Kardeşlen kurdu, (iunduzlcn insanlar, içinde bulundukları kotu koşulların ve Mısır'ın yabancılarla^ lerının egemenliğinde olduğunun farkındaydı. Hareket 1920'lerın sonuvf | başında dikkat çekmeden yayıldı. Bu yıllarda ortaya vikan vc tum dunv^^ buyuk ekonomik kriz, Avrupa ve Kuzey Amerika'nın yanı sıra ı^uncu^' şiddetli bir yoksullaşma yaratmıştı. 1932'de Kahırc'ye donen cl-Benna, ı..* karargâhını burada kurdu. İhvan ikinci Dünya Savaşı'nın patlak verdıg, ^ “ Mısır siyaset sahnesinin en önemli aktörleri arasına girmişti; uyelen araım^ yoksul ve baskı gören insanlar değil, öğrenciler ve devlet mcmurlan da tun başlıca hedeh total bir sistem olarak İslamiyet'te yeterli kararlılığı Her zaman ve her yerde Kur’an’a ve sünnete dayalı olarak geliştirilen ve alanında nihai soz sahibi olacak bir İslâmî düzen savunuluyordu (Mıtchdl Hareket İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Suriye'de belli bir haşan kazandı 1980). Liderleri (Benna 1949’da öldürüldü) Nasır’ı başlangıçta olumlu kay programını desteklemekle birlikte, kısa zamanda görüş ayrılıkları onaya çıb ı^ I954’tc Nasır'a suikast girişimine yönelik son derece kuşkulu su<;lamalar Aralık 1954’te toplanan düzmece bir mahkeme altı kişiyi idama mahkumdpj. (>rgut resmen yasaklandı.
“vSömürgeci dönem” ile ardından gelen dönemi birbirinden kesinçızgıbk mak güçtür. Bir anlamda 1950’lerde devrim halini alan askeri darbeler ı»? sömürgeci donem sona erdi ama Britanya Güney Yemen’den 1967’ycbdara medı; ayrıca yöneticilerini büyük hayal kırıklığına uğratarak 197rdcardıodiî Icşık Arap Emirlikleri adıyla bir devlet bıraktı. îngilizlerin vc Fransızlarınarnk> manda devletlerinden geriye bıraktıkları yapılar, uzun süre dayanamayadka kırılgandı. Bunun ardından gelen ve Sovyetlerle Amerikalıların avanta) ddtaı için çekiştiği yeni emperyalizm dönemi, siyasi egemenliğin belki aynı dereett. rarİt olsa da tamamen farklı bir biçimiydi. Genelde savaş sonrası donetiKkii dünyada petrole yönelik talep patlaması, bölgenin kronik istikrarsızlığının• mden en büyük sebebiydi, ancak başka çalışmalarda belirttiğim üzere'^detMİcP hedtetkrin dışlanmasını teşvik etmenin ve dini fanatizmin yükselişinin ealiP •omoıhiiu Soğuk Savaş’tı. Sömürgecilik Onadoğu tarihinin hoş hviom^ hâlâ hı donemm pek cazip olmayan sonuçlarına katlanarak yifM^samsung telefon fiyatları sundu.

samsung telefon modelleri : samsung telefon modelleri - samsung cep telefonu : samsung cep telefonu - samsung cep telefonu fiyatları : samsung cep telefonu fiyatları - samsung cep telefonu modelleri : samsung cep telefonu modelleri - samsung telefon modelleri samsung telefon modelleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder